Gucci Demek Floransa Demek

Gucci, 1921’de kurulduğu şehir olan Floransa’ya saygı duruşu niteliğinde bir dönüş yapıyor. Gucci bu koleksiyon ile geçmiş ile günümüz arasında bir zaman yolculuğuna çıkıyor; köklerinin ve mirasının izinden bugünü şekillendiriyor. Bu yolculuğu da izleyiciye sunmak için 15. Yüzyıldan beri ayakta duran Palazzo Settimanni’yi, yani kendi arşiv binalarını seçiyorlar.

Markanın mirasından, doğduğu şehirden, ve hatta bulunduğu binadan ilham alan bu cruise koleksiyonu, bütün bu ilhamları harmanlayarak maksimal bir dil yaratıyor. Sırmalı ve desenli kumaşlara, ipeğe, kadifeye ve hatta kürke bu koleksiyonda sıklıkla rastlıyoruz. Klasik GG logosu yeniden yorumlanıyor ve tek bir G olarak kemerlerde, iç dikişlerde ve ayakkabılarda yerini alıyor. Bu koleksiyonda klasik deri aksesuarlarına ek olarak ilhamını şehirden alan yeni Gucci Giglio çantası da ekleniyor. Marka aynı zamanda bu koleksiyonda deri aksesuar tasarımını bir üst seviyeye taşıyor ve ünlü mücevher markası Pomellato ile işbirliğine girerek ‘Monili’ adında bir deri ve altından oluşan bir mücevher koleksiyonu yaratıyorlar.

Çabasız şıklığı amaçlayan bu maksimalist koleksiyon, Gucci’nin tarzını markanın ve şehrin köklerinden ve mirasından aldığı ilhamla yansıtıyor. Palazzo Settimanni’de gerçekleşen defileye ünlü isimlerin de katıldığını görüyoruz.