Güneş ve rüzgar enerjisi, iklim kriziyle mücadelede öne çıkan temiz enerji kaynakları olarak biliniyor. Ancak bilim dünyası, Dünya’nın derinliklerinde keşfedilen ve küresel enerji üretimini kökten değiştirebilecek bir kaynağa odaklanıyor: Doğal hidrojen.
Yeni araştırmalar, gezegenimizin kabuğunda saklı bu enerji hazinesinin, fosil yakıtlara bağımlılığı sonlandırabilecek potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Nature Reviews Earth and Environment dergisinde yayımlanan bir çalışma, Dünya’nın son bir milyar yılda ürettiği hidrojenin, bugünkü küresel enerji ihtiyacını 170.000 yıl boyunca karşılayabileceğini öngörüyor. Bu hidrojen, laboratuvarlarda üretilen “gri” veya “mavi” hidrojenden farklı: Doğal jeolojik süreçlerle oluşuyor, sıfır karbon ayak izi taşıyor ve rezervleri yenilenebilir olabilir.
Doğal hidrojen neden önemli?
Hidrojen, endüstride amonyak ve metanol üretiminden elektrikli araç yakıt hücrelerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Ancak mevcut hidrojenin %95’i fosil yakıtlardan elde ediliyor ve bu süreç yılda 830 milyon ton CO₂ salınımına neden oluyor. Doğal hidrojen ise hem karbonsuz hem de petrol çıkarma, rafineri inşa etme gibi karmaşık süreçler gerektirmiyor. Basitçe, yer altından çıkarılıp doğrudan kullanılabiliyor.
Bilim insanları, hidrojen üreten ve depolayan jeolojik yapıları belirlemek için çalışıyor. Anahtar süreç, demir açısından zengin kayaların suyla tepkimeye girmesi (serpantinizasyon). Bu tepkime, hidrojen gazı açığa çıkarıyor. Oluşan gaz, gözenekli kayaçlar tarafından emiliyor ve üstteki geçirimsiz tabakalar (kil veya tuz) tarafından hapsediliyor.
ABD’deki Midcontinent Rift gibi eski volkanik bölgeler, bazalt kayalarla kaplı yapılarıyla hidrojen üretimi için ideal. Benzer koşullar, Arnavutluk’ta keşfedilen devasa hidrojen yatağı gibi dünya genelinde de mevcut. BP ve Bill Gates destekli girişimler, bu rezervlerin haritalanması ve çıkarılması için yatırımlarını artırıyor.
Rüzgar ve Güneş’ten farkı ne?
Güneş panelleri bulutlu günlerde, rüzgar türbinleri rüzgarsız zamanlarda verim kaybeder. Doğal hidrojen ise 7/24 kullanılabilen bir kaynak. Ancak zorluklar da yok değil. Yeraltı mikroorganizmalarının hidrojeni tüketmesi veya bazı kayaçların gazı tutamaması, keşif sürecini karmaşıklaştırıyor.
Araştırmacılar, doğal hidrojenin endüstriyel ölçekte kullanımı için gereken jeolojik kriterleri netleştirdi. Bu, temiz enerji devriminde yeni bir sayfa anlamına geliyor. Önümüzdeki 10 yılda, jeotermal enerjiye benzer sondaj teknikleriyle bu kaynağa erişim kolaylaşabilir.
Özetle doğal hidrojen, iklim hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayabilir. Hem enerji üretiminde hem de sanayide fosil yakıtları tarihe gömmek için bilim ve teknolojiyi birleştiren bu keşif, sürdürülebilir bir dünya için umut vaat ediyor. Şimdi sıra, bu gizli hazineyi verimli ve güvenli şekilde kullanmakta…
SPOR
6 saat önceGÜNDEM
24 saat önceEKONOMİ
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceSPOR
2 gün önceEKONOMİ
3 gün önceEKONOMİ
3 gün önceEKONOMİ
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceEKONOMİ
3 gün önceEKONOMİ
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceEKONOMİ
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
4 gün önceGÜNDEM
4 gün önceGÜNDEM
4 gün önceGÜNDEM
4 gün önceGENEL
4 gün önce
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.