Düşükten sonra evlilik: sessiz acılar ve görünmeyen mesafeler

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Düşük Sonrası Evlilik İlişkisi: Duygusal Yaralarla Yeniden İnşa

Düşüğün Evliliğe Etkisi

Düşük,bir çift ilişkisinde yalnızca fiziksel ve teknik değil, aynı zamanda psikolojik yani duygusal da bir süreçtir. Çiftler bu dönemde, açık ya da bastırılmış duygularla ilişkilerinde görünmez çatışmalar yaşar. Gelecekte hayali kurulan mutlu bir yuvanın kuvvetli bir depremle çatırdaması gibi yaşanır. Dolayısıyla, yas süreci kişileri ve ilişkileri derinden etkiler.

Duygusal Yaralar ve Yas Süreci

Düşük sonrası yas, her iki eş için de farklı ilerler. Geçmiş deneyimlerimiz, aile yapımız ve sahip olduğumuz inançlar yaralarımızı ve yas sonrası duygusal süreçlerimizi farklı farklı etkiler. Kadınlarda içe kapanma ya da öfke, erkeklerde ise duyguları bastırma eğilimi görülebilir. Bastırılan duygular; öfke, suçluluk veya depresyonla kendini yeniden gösterebilir. Duygularımıza ne kadar saçma gibi gözükse de ifade alanı açmak, evlilik ilişkisindede iyileşmeye yardımcı olur.

İletişim Kopukluğu ve Yanlış Anlamalar

Duyguların farklı ifade edilmesi, çiftler arasında iletişim sorunlarına neden olur. Kadının destek beklentisi, erkeğin sessizliğe sığınmasıyla çatışabilir. Bu da evlilik ilişkisinde yakınlaşma ve uzaklaşma konusunda tereddütlü bir ilişki döngüsü yaratır.

Suçluluk ve Yetersizlik Hissi

Kadın “koruyamadım”, erkek “yardım edemedim” diyerek kendini suçlayabilir. Bu suçluluk duygusu ise içe kapanma, kendini aşırı işe verme ya da kişilerin kendilerini kapatıp yalnızlaşmalarına neden olabilir. Duyguların ifade edilememesi de bahsettiğim bu üç durumun her biriyle birleştiğinde maalesef ki, evlilik ilişkisini yıpratır.

Cinsellikte Uzaklaşma

Düşük sonrası cinsel hayat açısından kadının bedensel toparlanma süreci ile psikolojik olarak iyileşmesi farklı farklı zamanlarda olur. Bir kadın,bu nedenle fiziksel yakınlıktan kaçınırken erkek ise iletişim anlayış ve de kavrayış olmadığında bunu muhtemelern reddedilme gibi algılayabilir. Böyle bir durumda da çiftler arasında uzaklaşma mecburen olur. Yeniden cinsel yakınlık kurabilmek için güvende hissettiren dokunma sarılma sayesinde bu iyileşme süreci daha kısa sürebilir.Sabır bu konuda kiilit yardımcı olacaktır.

Açık ve Şeffaf İletişim Kurmak

Eşinizin size anlamasını beklemek yerine neye ihtiyaç duyduğunuzu kabalaşmadan net ve doğrudan ifadeler ile ifade etmek yanlış anlaşılmaları azaltacağı gibi iyileşme sürecinde daha çok destek olunmasını sağlayacaktır. Örneğin, “Yanımda olman bana iyi geliyor” gibi yönlendirici cümleler eşinizin sizi anlamasını daha da kolaylaştırır. Özetle, sessiz beklentiler yerine duygular olabildiğince açıklıkla dile getirildiğinde, düşük sonrası dönemde ilişki sorunları daha da az yaşanacaktır.

Yas Sürecini Birlikte Yaşamak

Düşük sonrası yas sürecini birlikte düzgünce yaşamak, çiftler arası evlilik bağını iyi yürütebilirseniz büyük olasılıkla güçlendirecektir. Bu süreçte yürüyüş, yazı yazmak ya da sessizlik içinde de olsa yan yana vakit geçirebilmek de aslında iyileştirici olabilir.

Destek Almak Önemlidir

Yas süreci çok uzarsa ve günlük hayat işleyişi çok fazla bozuluyorsa bir psikoterapi uzmanından mutlaka yardım alınmalıdır. Çift ya da bireysel terapi, yas sürecini hem kadın hem erkek hem de ilişki açısından daha sağlıklı atlatılmasına yardımcı olacak ve ilişkiyi koruyacaktır.

Sonuç

Düşük sonrası yas süreci, çiftler açısından aslında ilişkileri için ciddi bir sınavdır. Ancak bu süreci birlikte destekle aşmak, ilişkiyi daha da sağlam hale getirebilir.Bu dönemde, duygusal karmaşalar nedeni ile ilişki problemleri son derece normaldir. Ancak iyi yönetilemediği durumlarda profesyonel destek almaktan da çekinmeden, açık iletişimle ve karşılıklı anlayışla bu dönem daha sağlıklı şekilde geride bırakılabilir.