Faiz kararının ardından uzmanların beklentileri neler?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 250 baz puan düşürerek yüzde 42,50’ye çekti. 

Uzmanlar da faiz indirimine gerekçe olarak şubat ayına ilişkin düşük enflasyon rakamlarını gösterirken, enflasyona dair risklerin varlığının faiz indirimlerinin beklenenden daha sınırlı kalabileceği yönünde değerlendirilmesine neden olduğunu belirtiyor.

Enflasyon Eğilimi ve TCMB’nin Para Politikası

AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, Kurulun enflasyon eğilimi hakkında olumlu değerlendirmeler yapmaya devam ettiğini ancak büyüme görünümüne dair daha temkinli bir yaklaşım sergilediğini vurguladı. Kredi ve mevduat piyasalarında beklenmedik gelişmeler yaşanması halinde parasal aktarım mekanizmasının makroihtiyati adımlarla destekleneceğini ve likidite koşullarının yakından izlenerek sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılmaya devam edeceğini belirtti. Bunun kısa vadede yeni bir tedbir öngörülmediği anlamına geldiğini ifade etti.

Merkez Bankasının enflasyonun seyrine dair net bir sinyal vermediğini ancak faiz indirimlerinin sürebileceği mesajını verdiğini vurgulayan Bürümcekçi, enflasyon üzerindeki riskler göz önünde bulundurulduğunda faiz indirimlerinin yıl boyunca piyasa beklentilerinden daha sınırlı kalabileceği görüşünü koruduklarını belirtti. Politika faizinin beklentilere paralel bir şekilde düşürülmesinin Türk lirası açısından nötr bir gelişme olarak değerlendirildiğini aktararak, TCMB’nin bundan sonraki faiz kararlarını enflasyon görünümüne odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla almayı sürdüreceğini belirtti.

Döviz Kuru ve Mevsimsel Etkiler

Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal, TCMB’nin 250 baz puanlık faiz indirimlerini beklentiler doğrultusunda gerçekleştirdiğini ifade etti. “Merkez Bankasının faiz indirimi şubat ayındaki düşük TÜFE rakamları ve liranın son bir haftadır dolara karşı istikrarı sayesinde mümkün oldu.” değerlendirmesinde bulunarak, politika metninde büyük bir sürpriz veya değişiklik olmadığını belirtti.

TCMB’nin iç talebin enflasyonu düşürücü etkisinin sürdüğünü düşündüğünü ifade eden Drimal, bu nedenle iç talebe yönelik politikaların mümkün olduğunca kısıtlayıcı kalmasının önemine dikkat çekti. Liranın hala güçlü bir yatırım aracı olarak görüldüğünü vurgulayarak, “Genel olarak lirayı hala beğeniyoruz ve dolar/TL’nin mevsimsel para girişleri nedeniyle ilkbahar ve yaz mevsimlerinde istikrarlı bir seyir izlemesini bekliyoruz.” şeklinde değerlendirmede bulundu