Formula 1 araçlarının açık kokpitli olması, sporun en belirgin özelliklerinden biri. Ancak bu durum güvenlik açısından yıllardır tartışma konusu. Pek çok kişi neden NASCAR ya da WEC gibi kapalı kokpitli bir tasarımın tercih edilmediğini merak ediyor. Aslında bu tercih, yalnızca estetik değil; tarihi, teknik ve izleyici deneyimiyle doğrudan bağlantılı.
Kaynak 1, Kaynak 2
Formula 1 araçları, 1950’den bu yana açık kokpitli olarak tasarlanıyor ve bu yapı Grand Prix yarışlarından miras alınıyor.
O dönemlerde araçlarda emniyet kemeri bile bulunmazdı çünkü kaza ya da yangın durumunda sürücünün hızla dışarı çıkabilmesi amaçlanıyordu. Yıllar geçtikçe emniyet kemerleri eklense de açık kokpit tasarımı Formula 1’in ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Sürücünün vücut kısmının büyük bölümü görünür kalmaya devam etti ve bu durum hem sporun ikonik görünümünü hem de izleyiciyle kurduğu bağ hissini güçlendirdi. Ayrıca araçların onboard kameralarıyla sürücüyü açık şekilde görmek, sporun diğer motor sporlarından farkını vurgulayan bir detay olarak kabul edildi.
Tamamen kapalı bir kokpit, aracın aerodinamiğini ciddi şekilde değiştirir.
Özellikle ağırlık merkezinin bozulması, Formula 1 araçlarının sürüş dengesini riske atar. Bu noktada IndyCar serisinde kullanılan aeroscreen gibi çözümler gündeme geldi. Ancak aeroscreen’in de şeffaf yüzeyinde yansıma oluşması, özellikle gün batımında ve gece yarışlarında görüşü zorlaştırması gibi sorunlar yaşandı. Ayrıca bu tür ekranlar sürücü kabinini hava akımına kapattığı için iç sıcaklık artışına neden oluyor.
Sürücüler bu durumdan şikayetçi çünkü açık kokpitli araçlarda direkt hava akımıyla serinleme mümkünken, aeroscreen bu doğal havalandırmayı engelliyor. Üstelik F1’in yüksek aerodinamik performansı için özel tasarımlar gerektiren gövdesi, böyle bir parçanın varlığına uyum sağlamıyor. Son olarak halo sistemine karar verildi; hem daha hafif hem aerodinamik yapıyı fazla bozmuyor hem de görünüm açısından açık kokpit imajını koruyor.
İlk zamanlar “çirkin” ve “görüntüyü bozuyor” denilerek eleştirilen halo sistemi, zamanla kendini kanıtladı.
Özellikle 2020 Bahreyn GP’de Romain Grosjean’ın feci kazasında hayatını kurtaran sistemin halo olduğu net biçimde görüldü. Araç ikiye bölünmüş bariyerin içinden geçerken, halo sürücünün başını koruyarak ölümcül bir darbeyi engelledi.
Günümüzde hem Formula 1’de hem de alt kategorilerde halo sistemi yaygın şekilde kullanılıyor ve birçok pilotun hayatını kurtardığına dair somut örnekler bulunuyor.
SPOR
5 saat önceSPOR
8 saat önceGÜNDEM
11 saat önceEKONOMİ
12 saat önceGÜNDEM
12 saat önceGÜNDEM
12 saat önceSPOR
12 saat önceEKONOMİ
16 saat önceGÜNDEM
16 saat önceGÜNDEM
17 saat önceEKONOMİ
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceSPOR
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceGENEL
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önce
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.