İBB Başkanı İmamoğlu, Diyarbakır’da teröristbaşı Öcalan’ın silah bırakma çağrısına ilişkin konuştu.
“Kürtler ‘bizim sorunumuz var’ dediği müddetçe ortada bir Kürt sorunu vardır” diyen İmamoğlu, TBMM’yi işaret etti.
İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Beni rüyasında ya da kâbusunda görüp uyananlar var yatağından. Ben onları önümüzdeki seçime kadar kâbusun kâbusuna boğacağım. Ondan sonra bu yürüyüş, o genel seçimde onları evlerine yollayacak. Bir kişinin veya bir kadronun yürüyüşünden bahsetmiyorum. Bu yürüyüş, CHP’nin tabandan tavana yürüyüşüdür.”
“Bu israf ve istibdat sistemine son vermek için yola çıktık. Bir daha bu ülkede hiçbir siyasi otorite, milletin iradesinin üzerine kayyumlarla çökmesin diye yola çıktık. Milletin canı çıktı, bezdi! Bu ülkede yargı gücünü siyasetin silahı olmaktan kurtaralım diye yola çıktık. Bugün zalimlik yapan o bir avuç insanın, yüce Türkiye yargısının o namuslu, cesur hakimlerinin, savcılarının bile başını öne eğen bir avuç insanın bile gelecekte evlatlarını, torunlarını koruyacak güçlü bir adalet sistemi kurmak için yola çıktık. Bir kişiye göre tasarlanmış bu bozuk düzeni değiştireceğiz.”
Teröristbaşı Öcalan’ın silah bırakma çağrısına ilişkin de konuşan İmamoğlu, “Türkiye’nin barışa, huzura kavuşması çok önemlidir, çok değerli bir amaçtır. Ama ne yapılacaksa samimiyetle, şeffaflıkla, insanlıkla, tutarlılıkla yapılmalı. Siyasetin üstüne çıkmalı o duygu… Sandık menfaati, seçim menfaati değil, milletimizin menfaati düşünülmeli. Şiddetle, çatışmayla, terörle hiçbir sorun çözülemez. Silahlar susmalı, çatışma bitmeli. Çözüm toplumun tüm kesimlerinin diyaloğuyla olmalıdır. Kürtlerin ve tüm toplum kesimlerinin kendilerini bu ülkenin sahibi, eşit ve onurlu yurttaşı, eşit hissedarı olarak hissetmesini sağlamak hepimizin, devletimizin görevidir” dedi.
Çözüm için Meclis vurgusu yapan İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Kürtler ‘bizim sorunumuz var’ dediği müddetçe ortada bir Kürt sorunu vardır. Bu sorun diyalogla, şeffaflıkla ve mutlaka her kesimi dinleyerek, şehit ve gazi yakınları başta olmak üzere tüm kesimlerin rızasıyla özellikle TBMM zemininde çözülmelidir. Adres orasıdır.”
İmamoğlu, “Batıdaki Kürtler” ifadesine tepki göstererek, şunları söyledi:
“Esenyurt Belediye Başkanımızın tutuklandığı davanın iddianamesinde savcı şöyle yazmış; “Batıdaki Kürtler nasıl kendi kimlikleriyle çoğunluk olmadığı yerde belediye meclislerinde temsil edilirler, söz sahibi olurlar…” Bu topraklar var oldu olalı, bu Cumhuriyet kuruldu kurulalı ‘Batıdaki Kürtler’ diyen birini duydunuz mu? Kürdün batıda olanı, doğuda olanı olur mu ya! Bunu bir savcı suç isnadı adına iddianemesine yazıyor. Batıdaki Kürtler ne demek!”
İmamoğlu, “Bu sözleri yazanların ortaya koyduğu zihniyet gelecekte, adil bir Türkiye’de yargılanacak. Söz veriyorum. Ayrılıkçı zihinler yargılanacak. Bu milleti bölemeyecekler” dedi.
Konuşmasında tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan da bahseden İmamoğlu, “Adaletin terazisi kimsenin elinde bir oyuncak olmasın. Hiç kimse bir partinin genel başkanı, Selahattin Demirtaş gibi bir siyasi rehine olarak haksız yere hapiste tutulamasın. Haksızlığı, hukuksuzluğu biz aynı dille İstanbul’da da, Trabzonda’da, Malatya’da da, Diyarbakır’da da konuşuruz. Bir partide genel başkanlık yapmış bir insanı siyasi rehine olarak orada tutuyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, “Şimdi aynı şeyi Ümit Özdağ için yapıyorlar. Haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan kim varsa siyaseti düşüncesi, görüşü yok… Ben zalimliğe karşıyım” diye konuştu.
İmamoğlu, yargı süreçleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, “İktidar bu gidişi çok iyi gördüğü için yargı eliyle partimize ve bana karşı daha büyük kapsamlı, daha geniş bir açıdan aceleci bir saldırıya girişti. Üşüştüler, saldırıyorlar! Ben birden bire hakkında 25 yıl hapis cezası, 5 kez de siyasetten yasaklanma talep edilen bir siyasetçiye döndüm. Nasıl saldırıyorlar” ifadelerini kullandı.
Diploma soruşturması hakkında da konuşan İmamoğlu, “35 yıllık diplomamı geçersiz ilan etmek üzere kimileri adeta seferberlik ilan ettiler. Saraylardan kimlerin arandığı bizlerin de kulağımıza geliyor” dedi.
İmamoğlu ayrıca Kürtçe Nevruz kutlaması yaparken şunları kaydetti:
“Diyarbakır’da tam da baharın müjdecisi Nevruz’un, baharın uyanışının, kardeşliğin ve barışın bayramı, müjdeli haliyle birlikte Nevruz’unuz kutlu olsun. Birliğimiz daim olsun. Newroz pîroz be! Newroz pîroz be!
Mübarek Ramazan Bayramınızı da şimdiden kutluyorum. Halepçe Katliamı’na da bir kez daha kınıyorum. Türkiye, yanı başımızdaki Tartus’taki Alevi katliamına karşı da dimdik ayakta durmalıdır.
Türm emperyalistlere ders veren bir direniş destanı olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’ni de kutluyorum.”
GÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceGÜNDEM
8 saat önceSPOR
8 saat önceSPOR
8 saat önceGÜNDEM
9 saat önceGÜNDEM
19 saat önceGÜNDEM
19 saat önceSPOR
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceEKONOMİ
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceEKONOMİ
1 gün önceSPOR
2 gün önceGENEL
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önce