Nasuh Mahruki’den kritik yorum: 6,2’lik deprem bir uyarı!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Marmara Denizi’nde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi, şu ana kadar da yüzün üzerinde artçı oldu.

Sarsıntı İstanbul başta olmak üzere birçok kentte paniğe neden olurken uzman isimler Sözcü TV’de Uğur Dündar ile Arena programında depremi değerlendirdi.

AKUT Vakfı Başkanı Nasuh Mahruki, yaptığı açıklamada, 6,2’lik depremin, Türkiye için önemli bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti. 

“Deprem bize bir uyarı daha verdi: Kimsenin canını yakmadı, belki bir takım yaralılar var ama neticede kimse enkaz altında kalmadı. Hiçbir binamız enkazda dönmedi” diyen Mahruki, İstanbul ve Türkiye’nin mevcut yapı stokları göz önüne alındığında yıkılma riski taşıyan binalar olduğuna vurgu yaptı.

Mahruki sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok kısa sürmesinden kaynaklanacak konu herhalde. İşte Konya’da Zümrüt Apartmanı, Kartal’da bir bina. Deprem yokken bile yıkılabiliyor.

*Bence çok önemli bir uyarı ile karşı karşıya kaldı İstanbul halkı, Türkiye. Dolayısıyla bunu kıymetlendirmek lazım. Nedir? İşte deprem öldürmüyor, deprem uygun yapılmamış binaları öldürüyor. 

*Bireysel hazırlık her zaman çok önemli: Vatandaşın, mahallenin mutlaka örgütlenmesi, eğitim alması, kendi aile planını yapması, iş yerinde, okulunda, evinde bu planlamaları yapması, hazırlığını yapması, eğitimini alması, tatbikatını yapması, 7’den 70’e aile bireylerinin eğitilmesi gerekiyor.

*Daha önce birkaç sene önce de bir Silivri’de deprem olmuştu. Orada da trafik kilitlendi, telefonlar kilitlendi: Kimse kimseyle konuşamadı, bir yerden bir yere gidemedi. Vatandaş gidemediği gibi arama kurtarma ekibi, itfaiye ve ambulans da gidemiyor.”

‘BİR İRTİBAT SORUMLUSU BELİRLENMELİ’

Mahruki, iletişim sorunlarının baş göstermesi durumunda, afet sonrası bilgi akışını sağlamak adına dışarıda bir irtibat sorumlusu belirlemenin önemini de vurguladı.

Mahruki, afetlere karşı etkili mücadele için devlet, yerel yönetimler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği yapmasının şart olduğunu da ifade ederek şunları aktardı:

“*Yani bunların eş güdümlü çalışmasını sağlamak lazım. Devlet, yerel yönetim yani merkezi hükümet, yerel yönetim ve vatandaşlar eş güdümlü bir şekilde ve özel sektör tabii ki ve sivil toplum kuruluşları bunları bir şekilde iş birliği, güç birliği yapacak şekilde ortak çalıştırmak lazım. Çünkü afetlerle mücadele edin, bir savaş aslında, savaş koşulları ve çok kısa sürede bunu yapmanız lazım.  

*Çünkü arama kurtarma dediğiniz şey ilk gün en çok insanı kurtarıyorsunuz. İlk saatlerde en çok insanı kurtarıyorsunuz. İkinci gün daha az kurtarıyorsunuz. Üçüncü gün daha az, dördüncü gün daha az ve 5-6-7 gün sonra bu iş bitiyor zaten. Hani 10. günde kurtarıyorsunuz ama onlar artık mucize.  

*Mucizeleri oynamaktansa bütün bu kapasiteyi, savaşa girermiş gibi çok iyi hazırlamanız lazım. O gün geldiğinde düğmeye basıldığı andan itibaren zaten herkes durumdan vazife çıkaracak.”