Yeni Şafak gazetesi hakkında suç duyurusu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mersin Barosu, İsmail Kılıçarslan’ın ”Sizce de öyle değil mi ?”  başlıklı yazısında, Alevi yurttaşları hedef alan ayrıştırıcı ve nefret içerikli ifadelerinin, kamu barışını tehlikeye sokacak özellikler taşıması nedeniyle, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Yeni Şafak Gazetesi Yazarı İsmail Kılıçarslan hakkında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, Mersin Barosu Başkanlığı adına yaptığı suç duyurusunda, Yeni Şafak Gazetesi yazarı Kılıçarslan’ın “Sizce de öyle değil mi?” başlıklı yazısında, aleni bir şekilde Arap Alevilerine karşı yazılan hakaret cümleleri ile Nusayrilerin hedef gösterilmesi, emsal AİHM kararları, emsal iddianameleri dikkate alınarak Yeni Şafak Gazetesi’nden yayımlamış olduğu yazıya erişimin engellenmesi ve kaldırılması, insanları rencide eden, toplumsal barışı bozup insanlar arasında kin ve düşmanlık tohumları eken bu yazının yazarının; yazının yayınlanmasını sağlayan gazete genel yayın yönetmeninin ve sorumlu yazı işleri müdürünün de TCK 216/1 ve TCK 216/3 kapsamında hakkında kamu davası açılarak cezalandırılmasını talep etti.

Mersin Barosu Başkanlığı, yaptığı suç duyurusunda şu ifadelere yer verdi:

“YAZI, KAMU BARIŞINI TEHLİKEYE SOKACAK ÖZELLİKLER TAŞIMAKTADIR”

“Şüpheli; hem gazetede hem de internet sitesinde yayınlanan yazısında, Nusayrileri hedef alan yazı demeye bile dilimizin varmadığı, ahlaki değerlerden yoksun düşüncelerini dışa vurarak bir yandan Arap Alevileri vatan haini olmakla suçlarken, diğer yandan ırkçı bir yaklaşımla “Nusayrilerin öldürülmesindeki haklılığı” açıklama çabası içerisine girmiştir.

Şikâyet konusu yazıda Arap Alevileri hakkında çirkin ve seviyesiz hakaretler kullanmış olduğu alaycı üslup toplumumuzda inanç çatışması oluşturacak, farklı görüş ve inançtaki kişilerin birbirlerine karşı hislerinin değişmesine sebep olacak, husumetleri tetikleyecek, dini hoşgörüyü yok edecek, kamplaşma yaratacak, insanları karşı karşıya getirecek, tahrik edip çatışmaya sevk edecek ve kamu barışını tehlikeye sokacak özellikler taşımaktadır.

“TCK’DA BU TÜR SALDIRILARI SUÇ OLARAK DÜZENLEMİŞTİR”

Şüphelinin bu ayrıştırıcı ve hakaret içeren yazısına karşılık belirtmek isteriz ki; Hiçbir ırk diğer bir ırktan üstün ve daha özellikli değildir. Gazetecilik; toplumun değer yargılarına önem verilen, bütünleştirici, yapıcı eleştirilerle toplumun yönlendirilmeye çalışıldığı, etik bir anlayışla ve dikkatle hareket edilmesi gereken bir meslek olarak bilinir. Toplumu ayrıştıran ve bölen bir yaklaşım sergileyen, insanların toplumsal özelliklerini ırksal özelliklerine indirgeyen ve bu indirgemede –kendince- aşağılama yolunu seçerek şüphelinin açıkça saldırgan ve ayrıştıran yazısı ile suç işlediği sabittir.

Düşünce özgürlüğü ve ifade özgürlüğü kutsaldır, ancak ifade özgürlüğü sınırsız değildir. Eleştiri ayrı şeydir hakaret ayrı şeydir. Bir başkasının inanç ve düşüncelerine saldırmak, hakaret etmek, aşağılamak hiçbir hukuk sisteminde hoş görülmez. Şikâyet konusu yazıda söz konusu sınırlar fazlasıyla aşılmıştır.

Tüm toplumlarda din yahut inanç taşıdığı hassasiyet gereği sürekli korunması gereken kavramlar olarak görülmüşlerdir. Bunun neticesinde, en ilkel toplumdan en gelişmişine kadar insanların bu konularda düşünce ve fikirlerini beyan ederken toplumu rahatsız edici kelimelerden ve ifadelerden uzak tutulması için yasalar yapılmış, özel koruma tedbirleri öngörülmüştür. Nitekim TCK’nın 216/1 ve 216/3. maddeleriyle getirilen normlar bu tür saldırıları suç olarak düzenlemiştir. Şikâyet konusu yazıda söz konusu normlarla korunan hukuksal değerlere saldırılarak her iki suç da işlenmiştir.”