28 Aralık 2025 Pazar
Verstappen, kendisine şans getirdiğini düşündüğü için ilk Formula 1 sezonundan beri #3 numarayı istemişti, ancak Hollandalı sürücü kariyerine başladığında bu numara Daniel Ricciardo tarafından alınmıştı.
Bu nedenle, “şansını ikiye katlamak” için #33 numarayı seçti ve 2015’ten 2021’e kadar bu numara ile yarışarak ilk dünya şampiyonluğunu kazandı. Red Bull sürücüsü, son dört sezonda dünya şampiyonu olarak #1 numarayı kullanmaya devam etti, ancak 2025 şampiyonluk mücadelesini Lando Norris’e kaybetti ve bu nedenle bu yarış numarasını Norris’e kaptırmak zorunda kaldı.
Verstappen’in teorik olarak #33 numaraya geri dönmesi gerekiyordu. Ancak F1 Komisyonu, sürücülerin artık yarış numaralarını değiştirebileceklerine karar verdi. Diğer bir sorun ise, #3 numarasının Daniel Ricciardo’ya ait olmasıydı. Ricciardo’nun kariyeri Eylül 2024’te sona erdi ve teorik olarak bu numara üzerindeki haklarını iki yıl boyunca elinde tuttu. Ancak F1 Komisyonu artık sürücülerin bu özel haklarından erken vazgeçmelerine izin verdi. Ricciardo bu nedenle Verstappen’in #3 numarasını kullanmasını onayladı.
Verstappen, yıl sonu röportajında, “#33 numara olmayacak. #1 numara dışında en sevdiğim numara her zaman 3 olmuştur. Artık değiştirebiliyoruz, bu yüzden #3 numara olacak.” 4 kez dünya şampiyonu pilot: “33 numara her zaman iyiydi, ama ben iki 3’ten ziyade bir 3’ü daha çok seviyorum. Her zaman bunun çift şans getirdiğini söylerdim, ama ben Formula 1’de şansımı çoktan kullandım,” Verstappen’in yeni numarası, F1’de şaşırtıcı bir şekilde başarısız oldu.
1970’lerde sezon boyunca geçerli yarış numaraları kullanılmaya başlandığından beri, bu numara sadece 1997’de Jacques Villeneuve ve 2000’de Michael Schumacher ile iki dünya şampiyonluğu kazanabildi.
Otomotiv uzmanları, ikinci el piyasasında sıkça tercih edilen ancak arıza oranlarıyla öne çıkan modelleri değerlendirerek, satın almadan önce temkinli olunması gerektiğini vurguluyor. İşte en çok arıza yapan ve uzak durulması tavsiye edilen otomobiller…
UZMANLARDAN UYARI BU MODELLER RİSKLİ
Uzman değerlendirmelerine göre, aşağıdaki araçlar belirli bir kullanım süresinden sonra şanzıman, motor veya elektronik aksam kaynaklı sorunlarıyla öne çıkıyor. Bu durum hem güvenliği hem de bütçeyi olumsuz etkileyebiliyor.
NİSSAN ALTIMA
Konfor seviyesiyle dikkat çeken Nissan Altima, özellikle CVT tipi şanzımanıyla eleştiriliyor. Uzmanlara göre bu şanzıman türü erken aşınmaya yatkın ve yüksek kilometrelerde ciddi arızalar çıkarabiliyor.
BMW 3 SERİSİ
Sportif sürüş ve premium his sunan BMW 3 Serisi, bakım maliyetleri açısından sürücüleri zorluyor. Bazı motor seçeneklerinde kronik arızalar görülebiliyor ve onarım masrafları yüksek olabiliyor.
LAND ROVER DISCOVERY
Arazi performansıyla öne çıkan Discovery, havalı süspansiyon ve elektronik sistem arızalarıyla biliniyor. Şanzıman sorunları da bu modelin güvenilirliğini zayıflatıyor.
FIAT 500
Şehir içi kullanım için tasarlanan Fiat 500, motor problemleri ve yaygın yağ sızıntılarıyla eleştiriliyor. Uzmanlar, bu modelin uzun vadede masraf çıkarabileceğini belirtiyor.
JEEP WRANGLER
İkonik tasarımı ve arazi kabiliyetiyle tanınan Wrangler, paslanma ve süspansiyon sorunlarıyla öne çıkıyor. Sert kullanım koşulları bu problemleri daha da artırabiliyor.
FORD FIESTA
Yakıt ekonomisi ve manevra kabiliyetiyle bilinen Fiesta, özellikle şanzıman ve elektrik aksamı arızalarıyla gündeme geliyor. Bu sorunlar sürüş güvenliğini de etkileyebiliyor.
CHRYSLER 200
Konforlu yapısına rağmen Chrysler 200, düşük kilometrelerde bile motor ve elektronik sorunları yaşayabiliyor. Uzmanlar, güvenilirlik açısından bu modelin zayıf kaldığını ifade ediyor.
VOLKSWAGEN TIGUAN
Popüler bir crossover olan Tiguan, yüksek kilometre sonrasında ortaya çıkan pahalı mekanik sorunlarla dikkat çekiyor. Özellikle motor ve şanzıman kaynaklı arızalar öne çıkıyor.
MINI COOPER
Şık tasarımı ve sürüş keyfiyle öne çıkan Mini Cooper, turbo sistemi ve elektronik aksam sorunlarıyla biliniyor. Süspansiyon problemleri de sıkça rapor ediliyor.
TESLA MODEL S
Gelişmiş teknolojisi ve performansıyla tanınan Model S, batarya değişim maliyetleri nedeniyle riskli görülüyor. Uzmanlar, pil ömrü ve onarım masraflarının ciddi bir yatırım gerektirdiğini vurguluyor.
UZUN VADEDE MALİYET HESABI ŞART
Uzmanlar, araç tercihinde yalnızca ilk satın alma bedeline değil, uzun vadeli bakım ve onarım maliyetlerine de odaklanılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle ikinci el alımlarda, kronik arızaları bilinen modellerden uzak durmanın bütçeyi koruyacağı ifade ediliyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın tarife adımlarının ortaya koyduğu endişelerle başlayan ve yılın ilk yarısında enflasyon-resesyon ikileminin belirginleştiği 2025 yılı, ABD Merkez Bankasına (Fed) yönelik güvercin beklentilerin güç kazandığı bir görünümle tamamlanıyor.
Geçen hafta açıklanan makroekonomik verilere göre ABD ekonomisi, öncü verilere göre bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4,3 ile öngörülerin üzerinde büyürken, söz konusu performans 2023’ün üçüncü çeyreğinden bu yana en yüksek büyüme oranı olarak kayıtlara geçti. Ülkede sanayi üretimi ekimde yüzde 0,1 azalmasının ardından kasımda yüzde 0,2 artış kaydetti.
Analistler, ABD’de hükümetin tarihin en uzun kapanmasını yaşamasının ardından bu süre zarfında ekonomik aktiviteye ilişkin verilerin tam anlamıyla ölçülemediğine yönelik değerlendirmelere dikkati çekerek, nihai büyüme rakamlarının ülke ekonomisine dair daha kapsamlı bir tablo sunacağını kaydetti.
ABD’nin öngörüleri aşan büyüme performansı sergilemesi, bir süredir yapay zeka ve teknoloji şirketlerine ilişkin yüksek değerleme endişelerini yatıştırarak geçen hafta piyasalarda risk iştahını desteklerken, Noel tatili sebebiyle düşük işlem hacimleri dikkati çekti.
ABD tarafında gelecek hafta yatırımcıları yılbaşı tatilinin etkisiyle sakin bir veri akışı beklerken, Fed’in son toplantısına yönelik toplantı tutanakları yatırımcıların odağına yerleşti.
Analistler, Fed toplantı tutanaklarında gelecek dönemde bankanın atacağı adımlara yönelik sinyaller aranacağını belirterek, yetkililerin enflasyonla mücadele sürecine yönelik son görüşlerinin beklentiler için önemli olacağını kaydetti.
Öte yandan Fed başkanlığı için aday belirleme süreci devam eden ABD Başkanı Donald Trump, göreve gelecek yeni Fed Başkanı’na ilişkin, “Benimle aynı fikirde olmayan hiç kimse Fed Başkanı olamayacak.” ifadesini kullandı.
Söz konusu açıklamalar faiz indirimlerine yönelik beklentileri artırsa da gelecek dönemde Fed üzerindeki siyasi baskıların daha da artabileceğine yönelik soru işaretlerini beraberinde getirdi.
Geçen hafta Fed’in gevşeme patikasına yönelik iyimserlikler ve merkez bankalarının altın talebinin etkisiyle değerli metaller tarafında yükseliş eğilimi dikkati çekti.
Altının onsu cuma günü 4 bin 549,9 dolara ulaşarak rekor kırdı. Haftalık bazda altının ons fiyatı yüzde 4,5 değer kazanarak 4 bin 533 dolardan kapandı.
Gümüşün onsu da yine rekor kırdığı bir haftayı geride bıraktı. Cuma günü en yüksek seviyesini 79,3 dolara taşıyan gümüşün ons fiyatı, haftayı yüzde 17,9 artışla 79,2 dolardan kapattı.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi ise haftalık bazda 1 baz puan azalarak yüzde 4,14’te haftayı tamamladı.
Dolar endeksi haftalık yüzde 0,6 düşüşle 98,6 seviyesinde kapanırken, Brent petrolün varili ise geçen haftaya göre yüzde 0,5 yükselişle 60,4 dolarda seyretti.
New York borsasında geçen hafta pozitif bir seyir öne çıktı. Haftalık bazda New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,40, Nasdaq endeksi yüzde 1,22 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,20 yükseldi.
29 Aralık ile başlayacak haftada pazartesi bekleyen konut satışları, Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı Fed’in toplantı tutanakları, çarşamba haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri takip edilecek.
ABD’de borsalar yılbaşı tatili dolayısıyla perşembe günü ise kapalı olacak.
Avrupa tarafında ise Noel tatili sebebiyle borsalarda geçen hafta düşük işlem hacmi görülürken, borsalarda geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir izlendi.
Bölge ekonomisine dair devam eden endişeler ve ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için geçen ay hazırladığı barış planına dair belirsizliklerin devam etmesi, bölgede risk algısının artmasına neden oldu.
Geçen hafta açıklanan büyüme verileri İngiltere ekonomisinin yavaşladığını ortaya koydu. İngiltere’de 3. çeyreğe ilişkin GSYH önceki çeyreğe göre yüzde 0,1, yıllık yüzde 1,3 arttı. Ülkede GSYH 2. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2, yıllık da yüzde 1,4 artış kaydetmişti.
Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Konseyi, Rusya’ya Ukrayna’yı istikrarsızlaştıran eylemleri nedeniyle uygulanan ekonomik tedbirlerin süresinin 31 Temmuz 2026’ya kadar uzatıldığını açıkladı.
Bu gelişmelerle geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,27, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,59, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,33 değer kaybederken, Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,21 değer kazandı.
Gelecek hafta cuma günü Avro Bölgesi’nde ve Almanya’da aralık ayına ilişkin imalat sanayi PMI verileri takip edilecek. Yılbaşı tatili sebebiyle 31 Aralık Çarşamba günü İngiltere ve Fransa’da borsalar erken kapanacak, Almanya ve İtalya’da işlemler gerçekleşmeyecek. 1 Ocak Perşembe günü ise bölge genelinde tüm endeksler kapalı olacak.
Yapay zeka ile teknoloji şirketlerine ilişkin endişelerin azalması, geçen hafta Asya borsalarına da pozitif yansıdı.
Japonya Merkez Bankasının (BoJ), politika faiz oranını 30 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 0,75’e çıkarmasının ardından Japonya piyasaları Asya tarafının odak noktası olmaya devam etti.
Bankanın faiz artırımlarına karşın piyasalarda parasal sıkılaşmanın yeterli olmadığına dair görüşler öne çıkarken, tahvil faizlerinde de rekor seviyeler test edildi. Japonya’nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,099’la 1999 yılından bu yana en yüksek seviyeye, 2 yıllık tahvil faizi de yüzde 1,12’ye çıkarak 1996’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda’nın yaptığı açıklamalar da yatırımcıların odağında yer aldı. Ueda, Japonya’nın BoJ’un hedeflediği ekonomik duruma gelecek yıllarda daha da yaklaşmasını umduğunu kaydederek, “Temel projeksiyonumuz ekonomi ve fiyatlardaki iyileşmeyle uyumlu olarak gerçekleştiği takdirde BoJ muhtemelen faizleri artırmaya devam edecek.” dedi.
Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre Japonya’daki enflasyon görünüme ilişkin çerçeve çizen Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), aralıkta yüzde 2 ve çekirdek TÜFE de yüzde 2,3 ile tahminlerin altında yükseldi.
Diğer taraftan Çin Merkez Bankası (PBoC) 1 yıllık kredi faiz oranını yüzde 3’te ve 5 yıllık kredi faiz oranını ise yüzde 3,50’te sabit tuttu.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin’de Şanghay bileşik endeksi 1,88, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,50, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 2,71 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,51 yükseldi.
Gelecek hafta çarşamba Çin’de imalat sanayi PMI verisi takip edilecek. Öte yandan çarşamba günü Hong Kong’da erken kapanış yapılırken, Japonya ve Güney Kore’de işlemler gerçekleşmeyecek. Perşembe yılbaşı tatili sebebiyle bölge genelinde piyasalar kapalı olacak. Cuma günü ise Japonya ve Çin’de devam eden tatil sebebiyle piyasalarda işlemler yapılmayacak.
Yurt içinde geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftalık bazda yüzde 0,42 düşüşle 11.294,37 puandan kapandı.
Dolar/TL, haftayı önceki haftalık kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 42,9010’dan tamamladı.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), geçen hafta 205 puana inerek Mayıs 2018’den bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankalar ile finansal kiralama, faktoring, finansman, tasarruf finansman ve varlık yönetim şirketleri tarafından enflasyon muhasebesi uygulanmamasına karar verdi.
Yurt içinde gelecek hafta salı işsizlik oranı ve ekonomik güven endeksi, çarşamba dış ticaret dengesi, cuma imalat sanayi PMI takip edilecek. Perşembe günü ise yılbaşı tatili sebebiyle piyasalar kapalı olacak.
Premier Lig’in 18. haftasında Chelsea ile Aston Villa karşı karşıya geldi. Stamford Bridge’deki maçın ilk yarısında şut çekemeyen Aston Villa 2. yarıda coştu, Ollie Watkins’in 63 ve 84’te attığı gollerle 1-2 galip geldi. İspanyol teknik direktör Unai Emery yönetimindeki Birmingham ekibi galibiyet serisini 11 maça çıkardı.
FENERBAHÇE’NİN RAKİBİ
Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi’ndeki sıradaki rakibi Aston Villa durdurulamıyor. Kadıköy’de 22 Ocak’ta oynanacak maç öncesi İngiliz ekibinin Premier Lig’deki galibiyet serisi ise 8 maça yükseldi. Premier Lig’deson 10 maçın 9’unu kazanan Villa sadece Liverpool’a deplasmanda kaybetti.

ZORLU VİRAJDA KAYIP YOK
Manchester United, Chelsea (d) ve Arsenal (d) maçlarıyla zorlu bir viraja giren Aston Villa ilk 2 maçı kazanarak zirve takibini sürdürdü. Bordo-Mavililer puanını 39’a yükseltirken Chelsea 29 puanda kaldı.
Premier Lig’de şimdi gözler 42 puanlı lider Arsenal ile 3. sıradaki Aston Villa arasında 30 Aralık’ta Londra’da oynanacak maça çevrildi.
ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik çabaları sürüyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy gazetecilere gönderdiği mesajda, “Hafta sonu, sanırım Pazar günü (28 Aralık) Florida’da Başkan Trump ile bir görüşme yapacağız” ifadelerini kullandı.
ABD ile Ukrayna arasında yürütülen müzakerelerinin son turunda ortaya çıkan ve Rusya yönetimine de gönderilen 20 maddelik planı ele alacaklarını belirten Zelenskiy, “Bu belgeleri ve güvenlik garantilerini görüşeceğiz. Hassas konulara gelince, Donbass ve Zaporijya Nükleer Santrali konularını görüşeceğiz ve elbette diğer konuları da ele alacağız” dedi.
MAR-A-LAGO’DA BARIŞ ZİRVESİ
ABD merkezli haber sitesi Axios gazetesinin Ukraynalı yetkililere dayandırdığı haberinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i Pazar günü Florida’daki tatil kompleksi Mar-a-Lago’da ağırlayacağı bildirildi.
Axios’un haberine göre; ismi açıklanmayan üst düzey ABD’li bir yetkili, Ukrayna’nın baş müzakerecisi Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rustem Umerov ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Özel Temsilcisi Kirill Dmitriev ile Miami’de yapılan görüşmeleri “olumlu ve yapıcı” olarak tanımladı.